2. El Derin dondurucular için iletişim bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz
Elimizde mevcut olan 2. el cihazlar hakkında bilgi almak için bizi arayabilirsiniz
Heto , Thermo , Revco , Hettich , Heraeus , Harris , Gfl , Forma , Snijders , RUA , New Brunswick , Nuaire , jouan , Sanyo , koehler instruments , So-low freezers , Operon , Dot Koltek , Jevvet , Rivacold , By DAIREI , Westinghouse , Fagor , Bosch , Elektrolux , Ultra Low Temperature Freezers , Ultra Freezer , İnstruments , Scientific , Centrifuges , Cas Cade -86°c derin dondurucu , iklimlendirme , soğutma , ısıtma , klima , havalandırma , nemlendirme , endüstriyel mutfak cihazları , poliüretan panel soğuk hava depoları , biomedikal laboratuvar cihazları , Sirkilatör , Su banyosu , Etüv , Otoklav , Santrifüj , İnkübatör , Özel teknik servis hizmetleri
WARNING! ULTRA LOW FREEZER & DEEP FREEZER & REFRIGERATOR LABORATORY & BLOOD STORAGE REFRIGERATOR MOST IMPORTANT TIMES LABCOOL MEDICAL LABORATORY TECHNICAL SERVICE
(+ 4 ° C - 18 ° C) ,
(- 25 ° C - 44 ° C) ,
(- 45 ° C - 64 ° C) ,
(- 65 ° C - 86 ° C)
CFC / HCFC Refrigerant No
TECHNICAL SERVICE TURKEY İKLİMSAN
a Hastanelerde hijyenik ortam deyince; erişkin, çocuk, yenidoğan yoğun bakım üniteleri ve karantina odalarının, hastane personeli tarafından hijyenik hale getirilmesi; ayağa galoş takılması, nefes alırken maske takılması ellerin yıkanması, özel giysi giyilmesi, kullanılan aletlerin ve mekanın dezenfeksiyonu ve ste-rilizasyonu olarak anlaşılmaktadır. Her ne kadar bu tarif doğruysa da en önemli husus tanım içinde yer almadığı için hayati derecede eksiktir. Bu eksiklik; temiz odaların klima, havalandırma sistemlerinin ve bunların çalıştırılma şartlarının uygun olup olmadığıdır. O halde hijyen tanımının iki faktöründen birincisi temiz odalarda hijyen, ikincisi ise mekanik tesisatta hijyen ve yeterlilik olarak algılanmalıdır. Yeterli bir mekanik tesisatta hijyen ancak ve ancak uygun filtre sistemleriyle sağlanabilir. Klima ve havalandırmanın olmadığı yerde hijyenik ortam oluşmaz. Sürekli o ortamın içinde partikül ve mikroorganizma üretimi vardır.
İnfeksiyon kaynaklarının izlediği yollar;
• Kullanılan aletlerin ve ortamın sterilizasyonunun ve dezenfeksiyonunun kötü olması,
• Hastanın kendisi,
• İnsandan insana geçme yoluyla,
• Çevreden dış hava yoluyla,
• Havalandırma sistemlerinin içinde üreyip çoğalma yoluyla, şeklinde özetlenebilir.
Bazı hastanelerimizde klima sistemlerinin bir parçası olan su soğutma kuleleri ve nemlendirme tesisatlarının son derece bakımsız olmalarından dolayı hastanelere şifa bulmaya gelen hastaların Legionella ile infekte olmasına neden olmaktadır.
Özellikle bahar aylarında artış gösteren kronik obstrüktif akciğer hastalığı ataklarının profesyonel yoğun bakımlarda en komplike hastada bile maksimum iki-üç gün olan derlenme ve şifa süresi, maalesef infeksiyon nedeniyle uzamakta ve hatta ölüm gerçekleşmektedir. Özellikle yürüyerek hastaneye planlı bir ameliyat için gelen bir hastanın yakınına "Ameliyat iyi geçti ama hastamızı infeksiyon-dan maalesef kaybettik" sözü son günlerde daha sık duyulmaktadır. Ameliyat sırasında veya sonrasında infeksiyon kapan hastanın ameliyat sonrası hastanede kalış süresi uzamakta, antibiyotik tedavisiyle yoğun bakımın yüksek maliyetleri yüzünden total maliyet artmaktadır. Ancak daha da önemlisi yoğun bakımlarda boş yatak bulmak imkansız hale gelmekte ve gerçekten ihtiyacı olan hastalar zor durumda kalmaktadır. Ameliyat sonrası infeksiyon nedeniyle 2001 yılı hastane yatış ortalaması Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nde iki gün, Avrupa topluluğunda üç gün, Türkiye'de 13-14 gündür. Antibiyotik kullanımı (daha geniş spekt-rumlu olmak kaydıyla) ise Avrupa topluluğunun yedi, ABD'nin sekiz katı olmaktadır. Herhangi bir (ameliyathanenin havadan infeksiyon kapma riskini 100 kabul edersek DIN 1946 (Alman standardı) ve iyi üretim uygulamaları prosedürü (GMP) kurallarına uygun olarak yapılmış ameliyathanelerde bu oran %0.033'e düşüyor. Kısacası ameliyat ve yoğun bakım ekibinin başarısızlıklarının büyük orandaki nedeni, klima havalandırma tesisinin yeterli olmaması, iyi işletilmemesi ve tesisatın hijyene hizmet etmemesidir. Bu bakımdan ekibin tesisatın oluşturacağı hijyen konusunda bilgilendirilmesi gerekmektedir. Ancak bu bilgilenme sayesinde artık bu işin profesyonel bir ekip ile gerçekleşebileceğini söyleyebiliriz. Bugüne değin her şeyin hekim ve hemşireden oluşan ekip ve özellikle de idari görev üstlenenlere yıkılması tam bir hatadır. Çünkü hekim ve hemşire bu iş için yetişmiş spesifik mühendis değildir.
Açıkçası günümüzde ilaç, otomotiv ve bilişim sektörünün ameliyathane ve yoğun bakım ünitesi yapımcılarından daha bilinçli ve daha iyi temiz oda tesisi kurdukları bir gerçektir. Bu sektörlerde her başarısızlığın parasal boyutu büyük olduğundan özellikle ilaç üreticileri mevzuat gereği de kendini konuyla ilgili bilinçlendirmiştir. Ameliyathanelere ve yoğun bakım ünitelerine dönüp baktığımızda ise, burada yapım standartlarının ilaç sektöründeki gibi olmadığı, büyük bir boşluk olduğu gözlenmektedir.
Aslında dünyada bu konu ile ilgili standartlar vardır [DIN 1946 (Alman standardı], ISO 14644, BS 5295 (ingiliz standardı), Federal standart 209 (USFD 209) gibi standartlar] ve bu standartları tamamlayıcı DIN EN 1886, Amerikan SMAC-NA, Avrupa birliği Eurovent vb. gibi çok güzel standartlar ile GMP, standart operasyon presedörleri (SOP) vb. presedürler uygulanmaktadır.
Klasik konfor klimasında parametreler sıcaklık ve nemdir; halbuki temiz oda klimasında sıcaklık, nem, canlı ve cansız kirleticiler, hava akış hızı ve yönleri, ortam basıncı gibi parametrelerin kontrolü gerekmektedir. Dolayısıyla sistem daha karmaşık hale gelmekte ve hijyenik klima ve havalandırma sistemi tam bir uzmanlık alanını oluşturmaktadır. Burada ayrı bir yönetmelik ve standart tarifi ile sistemi kuranın ihtisas sahibi olması, işletmecinin konuya hakim olması gerekmektedir. Aynı zamanda hastane tasarımcısı mimarın bu konuda ihtisas sahibi olması; yoğun bakım ve ilgili izole alanların tavan yüksekliği, alanı, şekli ile klima-havalandırma ve elektrik tesisatların kaplayacağı alanın ne olması gerektiğini bilmesi ve makine mühendisi, elektrik mühendisi, inşaat mühendisi ve alanları kullanacak olan sağlık personelinin de katılımıyla tasarımın yapılması gerekmektedir. Tasarımın genel kriterlerinde, yapılandırılması ve iklimlendirilmesinde özel çözümler geliştirilebilmesi için öncelikle aşağıda sıralanan soruları iyi bir şekilde analiz etmek gereklidir:
• Hasta bakımı için gerekli olan parametreler nedir?
• Hasta, malzeme ve personel akışı nasıldır?
• Hasta bakımının diğer hasta/personel çevreye zararı olabilir mi?
• Öngörülen alan, istenen temiz oda klasını sağlamak için, kullanılan cihazları ve çalışan insan sayısı ile orantılı mı?
• Kirli malzeme ve atık akışı insana ve çevreye zarar vermeden nasıl düzenlenmelidir?
• Duvar, tavan, aydınlatma ve yer sistemi nasıl oluşturulmalıdır?
• Tüm alanlarda kullanılacak olan malzemelerin yüzeyleri nasıl olmalıdır?
• Öngörülen alan için nasıl bir tesisat gereklidir?
Bu analiz yapılırken sağlık personelinin ve temiz oda mühendisinin yükümlü olduğu kısımları birbirinden ayırmak gereklidir. Yukarıdaki ilk üç sorunun cevabını kesinlikle sağlık personeli vermeli, malzeme seçimini ise sağlık personeli ve temiz oda mühendisinin beraber yapması gereklidir. Temiz ve steril alanlar planlanırken iklimlendirme sistemi, yer kaplaması, duvar ve tavan panelleri, aydınlatma, otomatik kontrol sistemi bir bütün olarak kabul edilmeli ve olanaklar el ver-diğince uygulamasının tek sorumlu üzerinde olmasına dikkat edilmelidir. Çünkü bu işler temizlik sınıfının sağlanmasında tamamıyla birbirine bağlantılıdır. Bu sayılanların yanında genel elektrik ve temiz su tesisatları, atık su sistemi gibi tesisler bulunmakla beraber bu işleri koordineli olarak ayrı uygulamacıların yapmasında bir sakınca yoktur. Yapı sistemleri dışında temizlik klasını etkileyen diğer faktörler Tablo 1'de yer almaktadır.
Temiz ve steril üretim alanları için genellikle dört temiz alan sınıfı bulunmaktadır. Bunun yanında bazı ilaç fabrikalarının kendi belirlediği klaslar da vardır.
Klas A: Sterilitenin en yüksek derecede olmasını gerektiren bölgeler. Bu alanlara havanın 0.45 m/saniye ± %20 laminer olarak basılması gereklidir.
Klas B: Klas A bölgesini çevreleyen steril alanlar.
Klas C ve D: Daha az kritik olan temiz alanlar, örneğin; soyunma ve dinlenme alanları.
Yoğun bakım ve izolasyon alanlarının tamamı bir bütün olarak düşünülmeli ve her bir birim aşağıda yer alan özellikleri kapsamalıdır:
A. DUVAR SİSTEMİ
Duvar sistemi kurulurken seçilecek olan malzemenin aşağıdaki özellikleri karşılayabilmesi gerekir:
• Seçilecek olan duvar sisteminin, basınç farklılıklarının ayarlanabilmesi, partiküllerin bir alandan diğer alana geçmesini ve aralarda birikmesini önlemek için kesinlikle sızdırmaz olması gereklidir,
• Çarpmalara karşı dayanıklı olmalı veya buna karşı önlem alınmalıdır,
• Duvar zedelendiğinde kolay bir şekilde tamir edilebilmelidir,
• Duvar kaplaması çizilmeye ve dezenfeksiyon maddelerine karşı dayanıklı olmalı, üzerindeki kaplama defalarca temizlenmesine rağmen kesinlikle zarar görmemelidir,
• Duvar panelleri arasında oluşacak fugalar olabildiğince azaltılmalıdır. Fu-gaları kapatmak için kullanılacak olan malzemeler de dezenfeksiyon maddelerine dayanıklı olmalı, bakteri ve mantar üremesine olanak vermemeli, zamanla sertleşip çatlaklar oluşturmamalıdır,
• Panellerin üzerine yerleştirilecek olan camlar ile paneller arasında çıkıntı olmayıp, burada kullanılacak olan contaların da dezenfeksiyon maddelerine dayanıklı olması gereklidir. Panellerin üzerinde, camların takıldığı yerlerde oluşacak köşelerin zamanla paslanması kesinlikle önlenmelidir,
• İstenilen yangın klasına uygun olmalıdır.
B. KAPILAR
Benzeri şekilde,
• Kapıların üzerinde, kapı dilinin girdiği yerde bakteri ve mantar üremesine olanak verecek girinti ve oyukların kesinlikle olmaması,
• Menteşe ve kapı tokmağı gibi malzemelerin olanaklar el verdiğince az aşınan malzemelerden seçilmesi,
• Hava kilitlerinin kapılarından biri açık iken diğerinin kapalı olmasını sağlayacak bir düzenek ve akustik ve/veya optik uyarı sistemlerinin bulunması,
• Kapıların yüksek temiz oda klasını olanaklar elverdiğince en az seviyede etkileyecek şekilde açılıp kapanması,
• Kapılar duvar ile aynı kalınlıkta olamıyor ise, yüksek temiz oda klasının olduğu bölümde çıkıntı yapmayacak şekilde tasarlanması,
• Kapılardan sinek ve böceklerin girmesinin önlenmesi,
• Köşelerin kolayca temizlenecek ve dezenfekte edilebilecek şekilde oluşturulması,
• Basınç farklılıkları olan bölgeler arasındaki kapıların kolayca kapanmasını sağlayacak önlemlerin alınması gereklidir.
C. TAVAN ve AYDINLATMA SİSTEMİ
Tavan sistemi de duvar sistemi ile aynı özelliklere sahip olmalıdır. Sızdırmaz-lığın güvenilir bir şekilde sağlanması burada özellikle dikkat edilmesi gereken bir konudur, çünkü asma tavan arası sistem kurulduktan sonra ulaşılması, temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi oldukça zor ama mikroorganizmaların gelişmesine elverişli olan bir bölgedir.
D. YER KAPLAMASI
Yoğun bakım ve izolasyon alanlarında yer kaplaması için seçilecek malzemenin ne olacağı belki de yatırım yapılırken verilen en zor kararlardandır. Çünkü duvar ve tavan sistemiyle karşılaştırıldığı zaman yer kaplamasının üzerinde oldukça yoğun bir trafik vardır. Bu yüzden çizilmeye ve aşınmaya dolayısıyla mikroorganizma ve mantarların üreyeceği aralıkların oluşmasına en yatkın yüzeydir. Ayrıca yer sisteminin tamir edilmesi veya değiştirilmesi diğer yapı elemanları ile karşılaştırıldığı zaman oldukça zordur ve günlük faaliyetin önemli derecede aksamasına sebep olur. Bu yüzden yer kaplaması seçimi yapılırken üzerinde öncelikle ağır malzeme olacağını düşünerek kullanılacak olan malzemenin mümkün olduğunca kalın (6-14 mm) homojen, fugasız serilebilen bir maddeden oluşması gereklidir.
Bunun dışında aşağıda belirtilen noktaları da göz önünde bulundurmak gereklidir:
• Kolay çizilmeyen, mümkün olduğu kadar sert homojen maddelerden oluşmalıdır,
• Yüzeyi mikroorganizmaların gelişmesine olanak vermeyecek kadar pürüzsüz olup, aynı zamanda kaygan olmamalıdır,
• Steril alanda kullanılacak olan kimyasal maddelere ve dezenfeksiyon maddelerine karşı dayanıklı olmalıdır,
• Özellikle sıvıların yoğun olarak bir yerde toplanmasına olanak vermeyecek derecede düz olmalıdır,
• Lavabo gibi sayısı önceden belirlenen giderlerin steriliteyi tehlikeye sokmayacak şekilde kapaklarının olması gereklidir,
• Ultraviyole ışınlarından en az seviyede etkilenmelidir,
• Özellikle sık sık ıslak temizlik gerektiren hacimlerin ve steril alanların (A, B ve C sınıfı) duvar yer bağlantıları yuvarlak, çıkıntısız ve fugasız olmalıdır. Diğer alanlarda da duvar yer bağlantılarının yuvarlak, çıkıntısız ve fugasız olmasında fayda olmakla beraber, yatırım masraflarını yükseltmesi ve duvar panellerindeki esnekliği azalttığı için getireceği faydaların analizinin iyi yapılması gereklidir.
• Yer kaplaması yukarıdaki özellikler ile beraber iletken olmalıdır,
• Yangın veya diğer felaketlerde çevre ve yer altı sularının kirlenmesini önlemek için ürün ile kirlenen suyu binanın içinde tutmalıdır.
Tüm ana yapı malzemelerinin seçiminde yatırım maliyetlerini düşük tutmak için verilecek olan yanlış bir kararın ileride çok daha ciddi masraf ve kayıplara sebep olması kaçınılmazdır.
Alan oluşturulurken pencereler ve aydınlatma için kullanılan malzemelerde büyük önem taşımaktadır. Bunların kolay dezenfekte edilebilmesi, dezenfeksiyon maddelerine, darbeye, sürtünmelere dayanıklı olması, toz tutmaması ve üzerlerinde mikroorganizmaların üremesine sebep olacak kaplama, pürüzler ve aralıkların olmaması gereklidir. Özellikle duvar, tavan, aydınlatma sistemlerinin ve kapıların uygulamasında özel bir itina gereklidir. Aksi takdirde iklimlendirme sistemiyle odalar arası basınç farklılıklarını sağlamak çok güçtür.
Odalar arasındaki basınç farklılıkları, hava kilitlerinin yerleştirileceği yerler planlanırken temizlik klasının dışında, personel ve malzeme akışı ve özellikle çıkan havanın insan ve çevreye zararlı olup olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin; atık havanın, gerekli filtre basamaklarından geçirildikten ve bu filtrelerin patlaması olasılığına karşı gerekli önlemlerin alınmasından sonra dışarıya atılması gereklidir. Odalar arasındaki artı/eksi basınç farklılıkları, hava miktarı düşürüldüğünde ve filtreler kirlendiği zamanda korunabilecek şekilde tasarlanmalıdır.
KLİMATİZASYON SİSTEMİ
Günümüzde kullanılan "High Efficiency Particulate Air (HEPA)" filtrelerin ilk prototiplerine özellikle 2. Dünya Savaşının başlarında, 1938 yılında, gaz maskelerinde rastlamaktayız. Özellikle askeri alanda kullanılan bu sistemler, savaş sonrasında ise gerek tıp, gerekse hassas alet montajında gerek duyulan steril ortam gereksinimi için klasik klima sistemleriyle kombine olarak kullanılmıştır. Günümüzdeki anlamda filtre ve klima-havalandırma sistemleri ise 1960'lı yılların ortalarında, mühendislik pratiğine yerleşmiştir.
Yoğun bakım havasında bulunan patojen sayısı ile infeksiyon oranları arasında doğru bir orantı mevcuttur. Özellikle Staphylococcus aureus sayısının 1 m3'lük hacimde 750-1500 arasında olabildiği bildirilmektedir. Ancak özel hava akımları sayesinde bu oran düşürülebilmektedir. Arzu edilen oran ise bu yoğunluğun 35-70/m3 olmasıdır.
Bu amaçla temel felsefe, yoğun bakım ünitelerinde sürekli steril hava değişimi ile yüksek basınç; izolasyon odalarında ise benzeri şekilde negatif basınç sağlanmalı, mevcut olabilecek hava kontaminasyonu dilüe edilmeli ve alan dışına da havanın kontrollü çıkışı olmalıdır.
Hastanelerde steril alanların planlanması ve klimatizasyonu diğer alanlardan ayrı olarak ele alınması gereken hassas bir konudur. Bu nedenle modern steril alanlar, personel, hasta ve malzeme akışına bağlı olarak uygun yapıda daha henüz proje açısında değerlendirilmelidir.
Klimatizasyon sisteminin işlevi, steril alana sadece mikropsuz hava girişi değildir. Bunun yanında, steril alanda pozitif veya negatif basınç yaratarak (yoğun bakım) kirli ortamdan bu alana veya kendi alanından daha temiz alana (izolasyon alanı) geçişi önlemek, temiz hava temini, partiküllerin ve infeksiyon ajanlarının ortamdaki miktarını azaltmaktır. Ayrıca insan ve ekipmanların sebep olduğu ısı yükünün alınmasını, personelin temiz hava ihtiyacının karşılanmasını, çapraz kontaminasyonların engellenmesini ve personelin rahat bir ortamda çalışıp konsantrasyonunu uzun zaman korumasını, en az işletme masrafı ile sağlamaktır. Bunun için klima cihazı, kanal sisteminin ve filtrelerin seçiminde bazı özelliklerin göz önünde bulundurulması gereklidir.
Bunların yanında ısının ve bağıl nemin stabilizasyonu oldukça önemlidir. Nem stabilizasyonu elektrostatik yoğunlaşmayı önleyerek tozların yüzeye yapışmasını önler, ayrıca kişisel sağlık açısından kuru havanın zararlarını önlemektedir. Steril alanların iklimlendirilmesi ile ilgili isteklerde, yani sıcaklığın ve bağıl nemin kontrolünde, belirli şartlar dikkate alınır. Genelde sıcaklık ve bağıl nem, dar sınırlar içinde sabit tutulmak zorundadır. Sıcaklığın en fazla 21-24°C, bağıl nemin ise %40'ı aşmamasında mikroorganizmaların hızlı bir şekilde üremelerini önlemek için fayda vardır.
Hava akım şemasının hazırlanması belki de en önemli işlemlerden birisidir. Ortamın veya ortamların dönüşümlü ve/veya taze hava kullanımı, klima sayı ve düzenleri tam bir mühendislik işlemi olup, günümüzde birden fazla alanın kontrolü sadece bir cihaz ile olmayıp daha fazla klima cihazının kombinasyon ve işletimleri ile olabilmektedir.
Yine hava kanalının çapı ve mesafesi gibi konular sistem efektivitesi için son derece önemlidir.
1. Klima Cihazı
Klima cihazı sistemin kalbi olup, belirli özellikleri bünyesinde taşımalıdır. Bu özellikler şunlardır:
1. Cihaz en az 2500 Pa basınca dek sızdırmaz olmalıdır,
2. Çift cidarlı olmalı,
3. İç yüzeylerin düz, panellerin birleşim yerlerinin çıkıntısız olması gerekmektedir.
Teknik olarak yapısında:
1. Sızdırmaz klape,
2. Ön filtre,
3. Gerekliliğinde ön ısıtıcı,
4. Dezenfeksiyon hücresi,
5. Soğutucu serpantin,
6. Dezenfeksiyon hücresi,
7. Isıtıcı serpantin,
8. Nemlendirici,
9. Ventilatör,
10. Susturucu,
11. İkinci basamak filtre (HEPA) olmalıdır. Teknik özellik olarak:
1. Serpantinler ve ventilatörler temizleme amacıyla kızaklı olup, dışarı çıkarı-labilmelidir,
2. Serpantinlerin üzerindeki hava hızı mümkünse 2.5 m/saniye'yi geçmemelidir,
3. Serpantin üzerinde antibakteriyel bir kaplama olmalıdır,
4. Isıtıcı ve soğutcu serpantinlerin kanatçıkları arasındaki mesafe normal klimalardan daha geniş olmalıdır,
5. Kompresör ve nemlendiricinin tavası mutlaka paslanmaz çelikten olmalıdır,
6. Hava akımını sağlayan ventilatörler, bu akıma direnç oluşturan ön ve HEPA filtrelerin direncini yenebilecek ve uygun akım sağlayabilecek rezervde olmalıdır,
7. Ventilatör motoru gerek hijyenik anlamdaki avantajı, gerekse kolay bakım avantajı nedeniyle "direkt tahrikli" olmalıdır.
8. Filtrelerdeki kirlenmeye paralel gelişen direnç artışına karşın ventilatör motoru üzerinde frekans konvertörü bulunmalıdır.
Uygun olmayan klima cihazları steril bölgelerin iklimlendirilmesinde kullanıldığı vakit, sistemdeki filtreler kirlendiğinde artan basınç, havanın cihazdan sızarak gitmesi gereken yere, yani steril bölgeye ulaşamamasına neden olmaktadır. Bu da zamanla steril bölgede mikrop sayısının artmasına, odalar arasındaki basınç farklılıklarının bozulmasına, yani sistemin işlerliliğini yavaş yavaş kaybetmesine sebep olmaktadır. Bu durum genellikle cihaz devreye alındıktan bir iki sene sonra kendisini göstermeye başlar. Bu aşamada kullanıcı, sistemi kurandan hiçbir şey talep edemez. Bu durumda tek çare, ön filtrelerin sık sık değiştirilmesi, üretimin durması, steril alanların kirlenmesi, validasyonun yapılması ve validasyon maliyetlerinin yüksek olmasından ötürü oldukça pahalıya mal olan, HEPA filtrelerini zamanından oldukça evvel değiştirmektir.
2. Filtreler
Temiz ve steril üretim alanları için kurulan iklimlendirme sistemlerinde filtreler sistemin en önemli ekipmanlarını oluşturmaktadır. Temiz oda teknolojisinin uğraş alanı, havanın içerisinde mevcut olan katı ve sıvı uçuşan maddelerin yine hava hareketleriyle ayrıştırılmasıdır. Bu kirliliğin iki temel nedeni mevcuttur:
1. Alana dışarıdan giren havanın içinde bulunurlar: Bir kısmı doğanın yapısında bulunan ve rüzgar gibi doğa olayları ile yayılan toz ve polen iken, bir kısmı ise yine doğada bulunan bakteri, virüs ve mantarlar olabilmektedir. Ancak tüm bunlara ilaveten günümüzde özellikle sanayi ve teknolojiye bağlı kirlenmenin getirmiş olduğu yük çok daha ağırdır. Dış hava, ortalama 10 milyon ile 10 milyar arası 0.5 pm parçacık ihtiva etmektedir. Bu konsantrasyon rakamları ve özellikleri, havanın durumuna, endüstrileşmeye ve yerleşim yoğunluğuna göre büyük değişimler göstermektedir.
2. Steril alanın içinde bulunan cihaz ve insanlardan kaynaklanır: Özellikle aşındırma yapan cihazlar ile kumaşlar bunda etkindir. Ancak bir steril alan içinde en önemli faktör olan yine insandır. insan vücudu yaklaşık olarak, bir dakika içinde, 1.000'in üzerinde bakteri ve mantar ile çapı 0,3 pm olan 100.000 adet toz parçacığı yaymaktadır. Normal bir aktivasyon ile olan bu değerler, daha aktif bir tempoda (koşturmak gibi) çok daha fazla olmaktadır.
Bu temiz hava ünitelerini gerekli kılan parçacıkların verdiği zararlar, teknolojik çökme ve infeksiyon şeklinde özetlenebilir. Teknik açıdan incelendiğinde, yüksek oranda entegre edilmiş yarı iletken çiplerde komşu iletken devreler arasında şantlara ve kısa devrelere neden olabilmekte, hassas mekanik parçalardaki sürtünmeyi artırarak cihazların kalibrasyonunu bozabilmekte veya yüksek yoğunluklu disklerdeki veri akımını ise bloke edebilmektedir. Bakteri ve mantar gibi bi-yoaktif maddeler ise, ya direkt yara yeri infeksiyonu ile, ya da kullanılan enstür-man veya tedavi solüsyonlarının kirlenmesiyle indirekt yoldan infeksiyonlara neden olabilmektedir.
Havanın içindeki yabancı maddelerden temizlenebilmesi için yüksek verimlilikte ayırım yapan hava filtreleri ile donatılmış filtre bölümleri gerekmektedir. Bunların değişik kalite sınıflandırılması mevcuttur (Tablo 2).
HEPA filtrelerinde ayırım aracı olarak kağıt benzeri, son derece ince cam fiberler kullanılır. Partikül toplama kapasitesinin ve değiştirilme süresinin maksimumda olabilmesi için her tabaka arası, en büyük partikül çapından daha büyük tutulmuştur. Bu nedenle filtre içindeki hava akımı 1-2 cm/saniye'dir.
Havanın filtrasyonu esnasında mevcut partiküllerin tutulması için üç mekanizma mevcuttur:
• Kesişme etkisi: Sadece çapları fiberler arasındaki mesafeden büyük partiküller değil, fiberlere çok yakın geçen partiküller de tutulur;
• Atalet etkisi: 1 um'den büyük parçacıklar için etkilidir. Parçacık hareketinin akış yönü, kütle moment etkisiyle saptırılır ve partiküller ya fiberlere yakın bir rotaya oturtulur ya da fiberlere direkt çarptırılır.
• Difüzyon etkisi: 1 um'den küçük parçacıklar için geçerlidir. Partikül etrafındaki gaz molekülleri ile sabit çarpışmaları sonucunda, parçacıklar düzensiz, di-füzyonel harekete yönelirler. Bunun sonucunda, partiküllerin cam fiberlere çarpışma olasılığı artar.
Steril oda teknolojileri için bu filtreler teknik olarak iki ayrı yapıda tasarlanır ve belirli yerlerde kullanılır:
• Plaka filtreler: Tavan uygulamaları için tasarlanmışlardır ve normal olarak 0.3-0.5 m/saniye'lik yüzey akım hızına sahiptirler.
Filtrelerin yerleştirilmesi olanaklar elverdiğince aşağıda tarif edildiği gibi yapılmalıdır.
Basma tarafı:
• Birinci basamak ön filtre: Taze hava emme kanallarının kirlenmesini önlemek için hemen dış hava menfezinin arkasına yerleştirilmelidir.
• ikinci basamak ön filtre: iklimlendirme cihazının girişine yerleştirilmelidir,
• Üçüncü basamak filtre: ikinci basamak filtrenin hemen arkasına (opsiyon)
• Dördüncü basamak aktif karbon veya aktif karbonlu kombine filtre: Özellikle hastanenin, kirli gazların çıktığı sanayi bölgelerinde, şehir içinde, yüksek trafiğin bulunduğu otoban kenarlarında vs. olduğu zaman (opsiyon),
• Beşinci basamak filtre: iklimlendirme cihazının çıkışında susturucudan sonra yerleştirilmelidir,
• Son basamak filtre (HEPA): Kanal sisteminin sonuna, menfez ağzına yerleştirilmelidir.
Emme tarafı:
• Birinci basamak filtre: Alanda aşırı hareketlilik (ve pamuklu kumaş kullanımı mevcutsa) nedeniyle fazla miktarda toz serbest kalıyorsa kanalların pislenmesini önlemek için hemen emme menfezlerinin ağzına yerleştirilmelidir. Burada patojen üreyip üremediğinin sık sık kontrolünün yapılması gereklidir.
• ikinci basamak filtre: Genellikle insan ve çevre için tehlikeli patojenlerin dışarıya çıkmasını önlemek için atık hava cihazı üzerine veya kanal sistemine HE-PA filtre yerleştirilerek gerçekleştirilir (izolasyon üniteleri).
• Üçüncü basamak filtre: insan ve çevreye çok zararlı olacak patojenlerin dışarıya çıkmasını önlemek için ikinci bir HEPA filtre, bekçi filtre olarak yerleştirilmelidir.
Özellikle hassas bölgelerde bulunan filtrelerin patlayıp patlamadığını kontrol etmek için bir optik ve akustik alarm sisteminin konmasında fayda vardır.
3. Kanal Sistemi
Kanal sistemi hazırlanmış steril havanın alana taşındığı steril ortamlardır. Çap ve uzunluk, açılanma ve diğer özellikler tamamen mühendislik boyutu olup, ayrı bir planlama içermektedir. Kanal sistemi planlanırken mümkün olduğu kadar az enerji tüketilmesine dikkat edilmelidir. Temiz ve steril alanlar için kurulan iklim-lendirme sistemlerinde hava nakli nedeniyle oluşan enerji giderlerinin en düşük seviyeye indirilmesi, basınç kayıplarının azaltılmasıyla sağlanır. Bununla ilgili önlemlere aşağıdaki örnekler verilebilir:
• Kanal sistemi için mümkün olan en büyük kesitin seçilmesi,
• Çapraz geçiş ve çevrimlerin optimal tasarımı,
• Susturucuların, ızgara ve ayar kapaklarının büyük boyutlarda seçimi,
• Filtrelerin başlangıç basınç farkı, enerji tüketimini önemli ölçüde etkilediğinden, ön filtre ve HEPA filtrelerin büyük boyutlu seçimi,
• Kanal içi hava hızının 5 m/saniye'yi geçmemesine dikkat edilmesi,
• Kanal sisteminin birleşim yerlerinde mikroorganizmaların yerleşebileceği aralıkların en az seviyeye düşürülmesi,
• Kanal sisteminde gerekli yerlere temizleme ve dezenfeksiyon kapakları konulması,
• Kanal sisteminde oluşacak titreşimlerin zamanla kanal sisteminin kendi üzerinde ve asma tavanda ince aralıkların oluşmasına yol açma olasılığına karşı askı elemanlarının üzerinde titreşim yutucular bulunması,
• Kıvrımlı esnek bağlantıların kullanımından olanaklar elverdiğince kaçınılmalı, kullanılmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda ise bunların uzunluğunun 1.5-2 m'yi geçmemesine ve kolay dezenfekte edilebilmesine dikkat edilmesi,
• Kanal sisteminde yukarıda belirtilenlerin dışında; üfleme menfezlerinin mümkün olduğu kadar yüksek karışım oranlı olmasına, susturucuların hijyenik şartlara göre üretilmiş olmasına ve üretimden kaynaklanan partiküllerin kanal sistemine girmesini önlemek için emme menfezlerinin önüne filtre konmasına dikkat edilmelidir.
4. Hava Üfleme Metodunun Seçilmesi
Temizlik klası A olan bölümlerde hava akımının laminer ve 0.45 m/saniye ± %20 olması tavsiye edilmektedir. Temizlik klası B ve C olan bölgelerde ise hava menfez önü HEPA filtrelerden geçirildikten sonra yüksek karışım menfezleri ile steril alana üflenir. Yüksek karışım oranlı hava basma metodu, az partikül içeren hava ile partikül yoğunluğunun azaltılmasından oluşur. Temiz karışım havasının, odadaki hava ile mümkün olduğu kadar hızlı karışımı için ön koşul, akışkan tekniği açısından, alışılagelmiş menfezler yerine havanın mümkün olduğu kadar yüksek karışım derecesini sağlayan menfezlerle üflenmesidir. Yüksek karışımlı hava akımının kullanıldığı bölgelerde partikül yoğunluğunun azaltılması için gerekli hava miktarının hesaplanması, genelde beklenen partikül emisyon oranından ve buna bağlantılı olarak mikroorganizma sayısından yola çıkılarak yapılır. Ayrıca GMP ve ISO 14644 gibi kurallarda da gerekli olan hava değişim katsayıları ile ilgili tavsiyelerde bulunulmuştur. Hava üfleme metodu seçilirken esas olarak aşağıdaki hususlara dikkat etmek gereklidir:
• Ürünün nasıl bir ortamda ve temiz oda klasında üretileceğini belirlemek,
• Ürünün çalışan insanlara zarar vermesini önlemek,
• Çalışan insanların ürünü kirletmelerini önlemek,
• Hava yolu ile çapraz bulaşma tehlikesini ortadan kaldırmak.
Hijyen kategorisi düşük alanlar olarak kabul edilen steril koridorlar, sterili-zasyon ünitesi, preoperatif üniteler vb. alanlarda hava HEPA filtrelerden geçirilerek yüksek karışım menfezleri ile steril alana üflenir. Buradaki türbülan akım, az partikül içeren havanın içeri verilerek alandaki partikül sayısının azaltılmasına yöneliktir.
Hijyen kategorisi daha yüksek olan yoğun bakım ünitelerinde ise, hava akımı yine türbülandır. Ancak debi daha yüksektir.
Türbülant akım: Bu akım türü genelde infeksiyon tehlikesinin yüksek olmadığı operasyonların yapıldığı ameliyathanelerde seçilebilir. Alanın büyüklüğü veya küçüklüğü sistem kuruluşunu etkilemektedir. Küçük veya tavanı alçak alanlarda akım "şemsiye tarzı"; daha büyük alanlarda ise "jet destekli tavan ünitesi" kullanılmaktadır. Her iki sistemde hava akımını alanın ortasına yönlendirerek buradaki partikül sayısını perifere oranla daha düşük seviyeye indirmektir. Şemsiye tarzı sistemde hava odanın seçilen bir duvarının üst kısmından alana yönlenir, alanı sirküle ettikten sonra tam karşı duvarda bulunan alt ve üst menfezlerden emilerek alandan uzaklaştırılır. Jet destekli tavan ünitesinde ise akım kaynağının yeri adından anlaşılacağı üzere tavanda, havanın yönlenmesi ise alta doğru olmaktadır. Havanın emildiği sistem ise şemsiye tarzı akım ile aynıdır.
Her iki sistemin kurulumunda, hava giriş ve çıkış yerleri, havanın basınç, ısı ve nem oranlarının ne olması gerekliliği planlamada temel olup, ayrı bir mühendisliktir.
Sonuç olarak ; steril alan sağlamak zor değildir, ama özellikle büyük bir yatırım yapıldığı zaman mikroorganizmaların bu alanlara yerleşip üremesini önlemek bütünsel bir planlamayla, kaliteli ve uzun ömürlü malzeme seçimine bağlıdır.
iklimsan.com.tr72347d5fcab305b13982443328064b468ec18bf8.html |
SOĞUTUCU AKIŞKANLAR
A) GENEL ÖZELLİKLERİ :
soğutma,havalandırma ve ısı pompası sistemlerinde istenilen bölgeden ısıyı absorbe ederek ya dış ortama veya diğer bir ortama taşınım ve iletim yoluyla geçirirler. Soğutucu akışkanların genel olarakaşağıdaki niteliklere sahip bulunması istenir:
Çevreyi kirletmemesi gereklidir.
Buharlaşma gizli ısısı yüksek olmalıdır.
Kritik sıcaklığı ve basıncı yüksek olmalıdır.
Atmosferik basınçta kaynama sıcaklığı düşük olmalıdır.
Doygunluk basıncı regülatör ventilin basıncının altında bulunmalıdır.
Hava sızmasını,dolayısıyla havanın getirdiği su buharının soğuk kısımlarda katılaşarak işletme aksaklıklarına meydan vermesini önlemek için buharlaşma basıncının çevre basıncının bir miktar üzerinde olması.
Karter yağına ve tesisatı oluşturan elemanların yapımında kullanılan gereçlere olumsuz yönde etkimemelidir, Korozyon tesiri olmamalıdır.
Sistemin hiçbir yerinde kimyasal değişikliğe uğramaması.
Yanıcı,patlayıcı ve zehirleyici olmamalı.
Ucuz olmalı ve kolay temin edilebilmelidir.
Küçük kapasiteli bir kompresörün kullanımına elverişli olmalıdır.
Kapalı devredeki kaçakların kolayca saptanmasını sağlayabilmelidir.
Yüksek soğutma yüklerinde kompresör boyutlarının çok büyük olmaması için buharlaşma gizli ısısının büyük olması.
Soğutucu akışkanın suda ve yağda erime durumunun da gözden uzak tutulmaması gerekir.Suda erime kolay oluyorsa makina içerisinde donma tehlikesi azalır,zira suda erime sonunda karışımın donma noktası daha alçak olur.Aksi halde çevre basıncının altında olan kısımlara dışarıdan giren hava içerisindeki su buharı kolaylıkla yoğuşur,genişleme valfindeki kısılma sonunda sıcaklık düşmesi ile katılaşır ve tıkanmalara,işletme sırasında aksaklıklarına yol açar.Yağda erimeye gelince,yağlama yağı segman aralıklarından sızarak soğutucu akışkana karışabilir.Eğer akışkan buharı yağda erimiyorsa,akışkanla sürüklenen yağ yoğuşturucu ve hatta buharlaştırıcı yüzeylerinde birikir ve burada bir yağ filmi teşekkül eder.Bu durum ısı transferini kötüleştirir ve ayrıca kompresörde yağın eksilmesine sebep olur.Bu tür akışkanlar için kompresör çıkışında bir yağ ayırıcı
kullanılır.
*
*
Kullanım Yeri Akışkan Tipi Kullanım Oranı İlave Notlar
Ev tipi soğutucular F12
F500 %100
--- F12’ye alterntif olarak kullanılmaktadır.
Ticari soğutucular F12
F502
F22 %79
%19
%13 -15+15º C aralığında
Soğuk muhavaza ve gıda işletmesi F12
F502
F22
Amonyak %10
%5
%10
%60 -37ºC’ye kadar olan sıcaklıklarda.
Endüstriyel soğutma F12
F13
F22
Amonyak %18
--
%40
%35 Nadiren -70ºC, -45ºC’ye kadar ki aralıkta kullanılır.
Su veya salamura soğutucu ünite(Chiller) F11
F12
F13
F22 %80
%25
%30 350-10000 kW kapasiteleri arasındaki santrifüj soüutucu ünitelerde.350-4500 kW soğutma kapasiteleri arasında santrifüj soğutucu ünitelerde
Soğuk taşıma ve klima F12
F502
F22 %50
%50
%47 >-45ºC
Otomobil kliması F12 %100 Maximum 82ºC’ye kadar olan uygulamalarda
Isı pompası F12
F113
F502
F22 %46
%1’den daha az
%8
%41 Maximum 56ºC’ye kadar olan uygulamalarda
*
*
B) FİZİKSEL ve TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİ:
FREONLAR:
BAZI FREON SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN TOPLU OLARAK KAYNAMA VE DONMA SICAKLIĞI VE KRİTİK SICAKLIK VE BASINCI
Kısa ismi freon11 freon12 freon13 freon21 freon22 freon113 freon114
Kritik sıcaklığı 198° C 111,5° C 28,8° C 178,5° C 96° C 214° C 145° C
Kritik basıncı(bar) 44,1 41,1 38,7 52,7 49,9 3,44 32,5
Kaynama sıcaklığı 23,8° C -29,8° C 81,4° C 8,92° C -40,8° C 47,57° C 3,55° C
Donma sıcaklığı -111° C -158° C -181° C -135° C -160° C -35° C -94° C
Bir fluorlaştırılmış hidrokarbon olan bu akışkanlar kimyasal olarak CmHnFpClq şeklinde ifade edilir.Ticari olarak da F harfi ve bu harften sonra rakamlar kullanılarak gösterilir.F harfinden sonraki rakamlar sırasıyla x,y,z olursa, bunlar şu şekilde hesaplanır:
x=m-1
y=n+1
z=p
n+p+q=2(m+1)
Örneğin; CHF2Cl akışkanında m=1, n=1, p=2 olunca x=0, y=2, z=2 bulunur ve sıfırlı terimler yazılmadığına göre bu akışkanın ticari adı F22 ile gösterilir.Bunun tersi de mümkündür, yani F22 ticari adı ile bilinirse yukardaki eşitlikler kullanılarak akışkanın kimyasal formülü bulunur. Aşağıda birkaç Freonun formülü görülmektedir:
(Freon 14) F 14 CF4
(Freon 13) F 13 CCl F3
(Freon 22) F 22 CHCl F2
(Freon 12) F 12 CCl2 F2
(Freon 21) F 21 CHCl2 F
(Freon 11) F 11 CCl3 F
(Freon 112) F 112 CCl2F-CCl2F
(Freon 113) F 113 CCl2F-CClF2
(Freon 114) F 114 CClF2-CCl2F2 tetra fluor metan
monoklor trifluor metan
monoklor difluor metan
difluor diklor metan
diklor monofluor metan
triklor monofluor metan
tetra klor diflor etan
triklor trifluor etan
diklor tetrafluor etan
Freon soğutucu akışkanlar yaygın bir kullanım alanına sahiptirler.Çok çeşitli olmalarına ramen bugün için yedi çeşiti pratikte kullanılmaya elverişlidir.Bu grup soğutucu akışkanlardan en yaygın kullanılma sahası olan başta freon12 sonra da freon22 gelir.
FREON-11:
Yüksek soğutma gücüne sahiptir.Lastiğe zarar verdiğinden kompresörlerde kullanılmaz.Daha çok Turbo kompresörlerde kullanılır.Freon-11’nin kimyasal formülü CCl3F’dir.
FREON-12:
Freon12 iklimlandirme sistemlerinde ve soğuk depo tesislerinde geniş bir kullanıma sahiptir Az miktarda iken tamamen kokusuzdur. FREON-12’nin kimyasal formülü (CF2Cl2)’dir.Bileşimi nde karbon ,klor ve flor vardır.Atmosferik basınçta kaynama noktası (-29.8° C) ve donma noktası da (-157.78° C)’dir 5-6kg/cm2 basınç altında 20°C'de sıvılaşır. Normal basınç ve sıcaklıkta gaz halinde bulunan Freon-12’nin özgül ağırlığı havanın özgül ağırlığından daha büyüktür Suda güç eridiğinden , buharlaştırıcıdaki düşük basınç nedeniyle sisteme sızacak havanın getirdiği su buharı katılaşarak çalışma düzensizliklerine yol açabilir.Suyun soğutucu akışkandan ayrılması için kurutucu kullanılmalıdır.Siste min hava sızdırmaması gerekir. Renksiz olan Freon-12 göz,burun,boğaz ve ciğerleri tahriş etmez,yanıcı ve patlayıcı değildir.Yağ ile F12 kolayca karışabildiğinden sistemde yağ ayırıcısı kullanmak zorunluluğu yoktur.F12 nispeten ağır bir akışkan olduğundan büyük yük kayıplarına sebebiyet vermemek için kompresör emişinde ve çıkışında hızlar 7-12m/s ve12-15m/s arasında tutulur.
FREON-13:
Genellikle çok kademeli sistemlerin alçak basınç kademesinde kullanılır. Çok düşük basınçllı bir gaz olduğu için santrifüj kompresörler için elverişlidir.Çok büyük kapasitedeki air-condition tesislerinde, çok düşük sıcaklıklara inilmesi istenen yerlerde,daha çok kimya sanayiinde ve araştırma laboratuvarlarında kullanılır.
Freon-13’nün kimyasal formülü (CF3Cl)’dir. Atmosfer basıncında buharlaşma sıcaklığı -82°C civarındadır.Bu değer düşük sıcaklıklar için elverişlidir. Sıcaklığın artması ile basınç çok yükselir,20° C civarında çevre sıcaklığında basıncı 32,4kp/cm2 kadardır. Soğutma makinasının durması halinde basınç yükselmesini önlemek için tesiste genişleyen akışkan buharını alacak dengeleyici kaplar bulunur. Soğutma makinesinin durması halinde basınç yükselmesini önlemek için tesiste genişleyen akışkan buharını alacak dengeleyici kaplar bulundurur. F13 yağda erimez ve sistemde yağ ayırıcısı kullanmak zorunlu olur.
FREON 114:
Hermetik rotatif kompresörlerde kullanılmıştır.
FREON-21:
Kimyasal formülü (CHCl 2F)’dir.Klima tesislerinde tercih edilir.Korozyon sebebiyle su ihtiva etmemelidir.Yağ ile karışımı F12 gibidir.Turbo kompresörlere uygunlar.
FREON-22:
Freon22 ise prensip olarak düşük sıcaklıklarda soğutma elde etmek için geliştirilmiş bir soğutucu akışkandır. Freon-22,genellikle,derin dondurucu tesisatında çok düşük buharlaşma sıcaklığı elde etmek için kullanılır. Bileşiminde karbon,hidrojen,klor ve flor bulunan Freon-22’nin kimyasal formülü (CHF2Cl)’dir. Daha yüksek sıcaklıklarda soğutma elde etmek için de kullanılabilmesine rağmen esas olarak kullanılma alanı sıcaklığı -30° C’nin altında olan soğutma sistemleridir Atmosfer basıncında -40°C'de kaynar.
Freon-22’nin özelikleri Freon-12’nin özelliklerine çok yakındır. Freon-22 ile birlikte sürüklenen yağlama yağı buharlaştırıcı da, kendiliğinden ayrılmaz, için kompresörle kondansör arasına bir yağ ayırma cihazı yerleştirmek gereklidir.Sıkıştırma sonunda Freon-22'nin sıcaklığı (130° C)’ye kadar yükselmesi yağlama yağının niteliklerinin bozulmasına neden olabilir. Gaz hızları kompresör emişinde 10-12m/s ve çıkışında 12-16m/s arasında olur.
FREON-502:
Freon-502 özellikle,düşük sıcaklıklarda soğutma etkisi büyüktür Freon 22 türünden bir soğutucudur ve kaynama sıcaklığı atmosferik basınçta -45°C'dir.-40°C ve -20°C sıcaklıkları arasında ki soğutma sıcaklıklarının eldesinde kullanıldığı zaman kompresyo sonu sıcaklığı Freon-22'ninkinden daha düşük olur.
AMONYAK:
1878 yılında Linde tarafından bulunmuştur.Hacimsel özgül soğutma yükünün büyük olması nedeniyle soğutma
sanayiinde,özellikle buz elde etmek ve üretmek amacıyla kurulan büyük endüstri tesislerinde kullanılır. Amonyak buz üretiminde ve +10° C _-40° C arasında soğutma yapılması istenen soğuk depolama tesislerinde soğutucu akışkan olarak kullanılabilir.Keskin ve yakıcı kokusu,boğucu ve zehirleyici etkisinden ötürü okul,otel,sinema,kışl a,tiyatro ve konferans salonu gibi insanların toplu halde bulundukları yerlerde soğutucu akışkan olarak amonyağın kullanıldığı soğutma cihazlarından kesinlikle yararlanılmazAtmosfer basıncında buharlaşma sıcaklığı -33°C civarındadır. Kritik sıcaklığı 132,4° C, Donma sıcaklığı (-77,6° C), Kritik basıncı 113,3 atm’dir. Suda eridiğinde donma noktası alçalır. Amonyak,atmosferik basınçta, (-33.3° C) sıcaklıkta kaynar suda kolay çözünür.(-15.5° C) sıcaklıktaki su diğer sıcaklıklardaki sudan yaklaşık olarak 900 kat daha fazla amonyağı çözer.Bu çözelti çok tehlikeli ve çok zararlıdır.Istıldığın da sudan kolayca ayrılması nedeniyle amonyak, absorpsiyonlu soğutma makinalarında çok kullanılar. Küçük soğutma yükleri için pek elverişli bir akışkan değildir.(Sistemde akışkan miktarı az olunca ayar ve kontrol güçleşir. Kolay yanmaz, fakat: belirli şartlar meydana gelince yanar ve hava ile karışarak şiddetli bir patlayıcı madde haline gelir.Bu tehlikelerinden dolayı hiç bir zaman iklimlendirme sistemlerinde kullanılmamalıdır. Kompresörleden basınçlı kızgın buhar olarak çıkışta meydana gelebilecek yüksek sıcaklık altında oldukça yavaş şekilde hidrojen ve azot gazlarına ayrılma ihtimali vardır. Yoğunlaşma basııncı ve yoğunlaşma sıcaklığı düşüktür buharlaşma ısısı yüksektir, üretimi kolay ve maliyeti yüksek değildir, kokulu olduğu için soğutma tesisinde kaçak olup olmadığı kolayca anlaşılabilir
Amonyak yiyecek maddesi muafazasında kullanıldığında sistemin sızdırmaz olmasına özellikle özen gösterilmelidir, zira amonyağa bulaşmış besin maddeleri yenmez.
METİLKLORİT:
1878 yılında Vineet tarafından bulunmuştur. Soğutma tesislerinde soğutucu akışkan olarak kullanılmaktadır. Hafif makina ve teçhizat yapımına imkan verdiğinden küçük soğutma ünitelerine metil klorür kullanılır. Metilklorid metilalkole klorlu hidrojenin etkimesinden oluşan bir kimyasal bileşiktir.Renksiz,ko kusuz fakat zehirli bir gazdır. Kritik sıcaklığı(-143,1° C), kritik basıncı 65,9atm , donma sıcaklığı 91,5° C’dir. Atmosferik basınçta (-24° )sıcaklıkta kaynar. Yanma sıcaklığı oldukça yüksektir. Metilklorid (6.7kg/cm2) basınç altında ve (30.5° C) sıcaklıkta sıvı halde bulunur. Buharlaşma basıncı ve yoğunlaşma sıcaklığı düşüktür Bu basınç ve sıcaklık soğutma tesisleri için elverişli olan bir sıcaklıktır. Metilklorid, genellikle,ev tipi küçük buz dolaplarında soğutucu sıvı olarak kullanılır. Ağırlık olarak%10 metilklorid ve %90hava patlayıcı bir karışım oluşturur.Kondenserde soğutucu olarak hava kullanabiliriz.
METİLEN KLORİT:
Bu soğutucu akışkanın ancak büyük iklimlendirme tesislerinde çok az kullanılma yeri vardır. Kritik sıcaklığı 235,4ºC, kritik basıncı 60,9 atm, kaynama sıcaklığı 39,3ºC,donma sıcaklığı (-96,7ºC) ‘dır. Atmasfer basıncı altında kaynama sıcaklığının 39,3ºC gibi yüksek bir değerde olması dolayısıyla bu soğutucu akışkan basıçlı gaz tüpleri yerine kapalı tenekelerde muhafaza edilir.Metilen klorür kullanılan sistemlerde gerek yüksek basınç tarafı ve gerekse alçak basınç tarafı bir vakum altında çalışır.
ETİLEN:
Bu soğutucu çok düşük sıcaklıklar için çift kademeli sistemlerde kullanılır. Kritik sıcaklığı 9,5° C, kritik basıncı 51,6atm, kaynama sıcaklığı (-103,7° C), donama sıcaklığı(-169,1° C)’dır.Donma sıcaklığının –169,1° C gibi düşük bir değerde olması çok düşük sıcaklıklardaki uygulamalara imkan verir.Etilenin en önemli avantajlarından birisi –103,7° C’ın üzerindeki bütün sıcaklıklarda buharlaşma basıncının bir atmosferden daha büyük olması ve yoğunlaşma basıncınınsa fazla yüksek olmamasıdır. Etilen gazının hava ilefazla karışımı zararlıdır.Fakat genel halde sağlığa zararı önemsizdir.Hava ile karışımı kolay yanıcı olup, siddeli bir patlayıcıdır.Sistemde kullanıldığında çok dikkat edilmelidir.
*
KARBON DİOKSİT: (R-744)
1878 senesinde Linde tarafından bulunmuştur. Günümüzde hacimsel özgül soğutma yükü en büyük olan soğutucudur ve büyük soğutma yüklerinde , özellikle gemilerde ve tiyatro, hastaneler gibi iklimlendirme tesislerinde kullanılır. Karbondioksit karbonun yanmasından elde edilir. Karbondioksit renksiz,kokusuz bir gazdır.Derişik bir halde solunursa hafif ekşimsi bir tat algılanır.Karbondioks it soğutucu akışkan olarak bira,gazoz ve kola gibi içecekler için yapılmış soğutma tesislerinde kullanılır. Diğer gazlarla karıştığı zaman karbonmonoksit haline gelme ihtimali vardır bununla beraber zehirsiz olarak kabul Fakat fazla miktarda tenefüs edilirse insanı uyutarak öldürür. Karbondioksitin kullanılma sahasını kısıtlayan başlıca özellikleri, yoğunlaşma basıncının yüksek ve kritik basıncının düşük olmasıdır. Çalışma basınçları en yüksek olan soğutucu akışkandır. Kritik sıcaklığı 31,1ºC, kritik basıncı 75,38 , üçlü nokta sıcaklığı(-56,6ºC)’dır. Bu sebeple soğutucu akışkan olarak karbondioksitin kullanıldığı soğutma tesislerinde kompresör ve diğer tesis elemanlarının çok sağlam olması gerekir. Karbondioksit bütün çalışma şartları altında tamamen kararlı olup, soğutma makina ve techizat metallerine karşı herhangi bir aşındırma etkisi göstermez.Yağlama yağı yoğunlaşan soğutucu içinde hiç çözünmez.Bu özellik kondansatör ve soğutucularda yağın ayrıştırılarak alınmasına imkan verir. Hava ile karışımları boğucu özellik göstermesine rağmen %4’ün altında olan karışımlarda hayat için tehlikeli değildir. Katı karbondioksit’in donmuş gıda maddelerinin nakliyesinde oldukça büyük bir yeri vardır Bir atmosfer basınç altında kendi gazı ile çevrelendiğinde –78,5ºC, yine bir atmosfer basınç altında hava ile çevrelendiğinde ise -140ºC’dir.Bu değerler donmuş nakliye için istenen soğukluk değerinin çok altındadır.Katı karbondioksit elde etmek için karbon dioksit gazı önce sıvı hale getirilir. Bunun için de gaz kademe halinde yaklaşık 60 ila 70 atmosfer basınca kadar bir kompresyona tutulur.Kademeler arasındaki soğutma ve kompresyondan sonraki karbondioksit gazının yoğuşması su ile yapılır. Yanarak elde edildiği için yanıcı değildir.Yangın söndürmede de kullanılır.
KÜKÜRT DİOKSİTR-717)
Renksiz, zehirli ve kokusu yakıcı ve boğucu bir gaz olduğundan günümüzde soğutma sistemlerinde çok fazla tercih edilmemektedir. Kullanılma alanı soğutma sanayiinde özellikle küçük ev tipi buz dolaplarında soğutucu akışkan olarak olmuştur. Üretimi kolay ve maliyeti düşüktür. Kükürt dioksit kükürtün yanmasından elde edilir. Atmosfer basıncı altında kaynama noktasının –10,1ºC gibi düşük bir değerde olması iyi bir özelliktir. Bu sebeple sıfır veya sıfırın üstündeki sıcaklıklarda soğutma yapmak için atmosfer basıncının altında emme yapma mecburiyeti olmaz.
Kükürt dioksit kritik sıcaklığı yüksek olan oldukça kararlı bir soğutucu akışkandır. Kritik sıcaklığı 157,7° C, kritik basıncı 80,4atm, kaynama sıcaklığı -10,1° C,donma sıcaklığı-72,7° C’dır.
Yanıcı ve patlayıcı değildir. Havada az miktarda bulunması halinde insanlar üzerinde zehirli bir tesir göstermez. Küllü su veya kostik eryiği kükürt dioksiti emer. Bu sebeple sistemden kaçan herhangi bir buhar atmosfere dağılması yerine böyle bir su veya eriyik içinde toplanabilir.Bir teneke potası ile dört litre suyun karışımından elde edilen eriyik yaklaşık yarım kg kükürt dioksiti emer.Gaz kokusu gelmeye başladığı zaman eriyik değiştirilmelidir.
Kükürt dioksit saf hali ile aşındırıcı bir etki göstermez.Fakat nemli ortamda sülfüroz asit ( H2SO3) veya sülfirik asit (H2SO4) şeklini alır.Bu durumda demir ve çeliğe karşı şiddetli bir aşındırıcı etkisi gösterir.Bunun için sistemde nem miktarının minimum bir değerde tutulması için tedbir alınmalıdır.
Kükürt dioksit yağ ile kolay karışmaz.Bu sebeple diğer soğutuculara kıyasla kompresörlerde daha hafif yağlar kullanılabilir.
HAVA: (R-729)
Günümüzde iklimlendirme-havalandırma sistemleri ile uçaklarda, hava çevrimli sistemlerde kullanılmaktadır. Zehirsiz,hafif ve doğada istediğimiz kadar bulabildiğimiz bir maddedir. İşletme katsayısı, diğer soğutuculara göre oldukça düşüktür.Örneğin 300C yoğuşma ve –150C buharlaşma sıcaklıkları arasında işletme katsayısı 1,68’dir.Bu nedenle hava çevrimli sistemlerde yüksek güce gereksinim vardır.
SU:
Buhar-jet soğutma makinalarında, iklimlendirme sistemlerinde başarıyla kullanılmaktadır. Soğutucu madde olarak su, diğer soğutucu maddelere göre en bol ve en kolay bulunan bir maddedir.Sıfır derecede katı faza geçmesi kullanım alanını sınırlamaktadır. Ucuz ve zehirsizdir. Yüksek bir gizli ısısı vardır. Ton başına hacimsel miktarı büyüktür. Bunun yanında Lityumbromit ile birlikte ve birçok emici maddelerle soğutucu maddeler olan salamuralar ve antifrizler, suyun varlığına ihtiyaç duyarlar.
SALAMURALAR:
Su içerisinde NaCl (sodyum klorür = tuz ) , CaCl2 (kalsiyum klorür ) gibi maddeler karıştırılarak elde edilen donma noktası düşük soğutucu akışkanlar salamura olarak adlandırılır. Zehirleyici tesiri yoktur. Soğuk depolama kabiliyetinin yüksektir. Bu nedenle soğutma yükünde beliren ani yükselmeleri karşılayabilir. Sadece debi ayarı ile soğutma yükünün istenilen değerde tutulabilir.
*
*
*
*
*
BAZI SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİ
ĞŞ
ĞŞ
kcal/h
SOĞUT.AKIŞ. DEBİSİ Ğ
ε SOĞUTMA YÜKÜ
İİ
kg/h m3/h kcal/kwh kcal/m3
CARNOT ÇEVRİMİ 5.74 4940
CO2 23.51 73.05 31.77 0.51 2.56 2210 1960 44.7
NH3 2.41 11.90 3.72 1.89 4.85 4170 530 84.5
F22 3.03 12.26 25.96 2.02 4.90 4220 494 85.4
F12 1.86 7.59 35.28 3.28 4.72 4070 305 82.3
CH3Cl 1.47 6.71 12.78 3.62 4.67 4030 280 81.7
SO2 0.83 4.68 12.69 5.09 4.74 4080 200 82.5
C2H5Cl 0.33 1.91 12.60 13.44 5.32 4570 75 92.7
F11 0.205 1.29 26.43 20.41 4.18 3600 49 72.8
CH2Cl2 0.08 0.71 13.32 42.06 4.90 4210 25 85
*
Ek1’De daha ayrıntılı olarak ASHRAE tabloları verildi.
*
*
C) BU MADDELERE UYGULANABİLECEK HAL DENKLEMLERİ:
*
HALOKARBON SOĞUTUCULAR İÇİN: (R-13, R-14, R-23, R-113, R-114, R-142B, R-152a, R-500, R-502, R-503 İÇİN)
R-13 R-115 R-C318 R-500 R-503 İÇİN HAL DENKLEMİ:
:
*
R-11 R-13 R-14 R-22 R-23 ün ileri kullanım aşamalarında deklem şu hali alır:
Ayrıca R-502’nin kullanımında ve eklenir.
R-114 İÇİN HAL DENKLEMİ:
K =5.5
R-22 İÇİN HAL DENKLEMİ:
*
R-12 İÇİN HAL DENKLEMİ:
ETAN , PROPAN, NORMAL BÜTAN VE İSOBÜTAN İÇİN HAL DENKLEMİ İÇİN GENEL OLARAK HAL DENKLEMİ ŞÖYLEDİR:
ve BUHAR BASINCI VE DOYMA SICAKLIĞIDIR.
:AMONYAK İÇİN HAL DENKLEMİ:
A : HELMHOLTZ FONKSİYONU (A=U-TS)
İDEAL GAZ HELMHOLTZ FONKSİYONU
DE TANIMLANMIŞ BİR FONKSİYONDUR.
KARBONDİOKSİT İÇİN HAL DENKLEMİ:
Tanımlanmış bir fonksiyondur.
,
HAVA İÇİN HAL DENKLEMİ:
her biri bir foksiyon olarak tanımlanmıştır. Her biri bir fonksiyondur.
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
D) SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN ELEKTRİK ÖZELLİKLERİ:
Bir tablo halinde bazılarını verelim, ayrıntılı olarak ASHRAE tablosu EK2 ‘de
verildi.(Tablo.3 ve Tablo.4)
İSİM SICAKLIK
ºF Dielektrik Sabiti Hacimsel Direnç
MΩ -m
Freon 11 84
b
77 2.28
1.92
2.5 63680
90
Freon 12 84
b
77
77 2.13
1.74
2.1
2.100 53900
>120
Freon 13 -22
68 2.3
1.64 120
Freon 22 75
b
77 6.11
6.12
6.6 0.83
75
Freon 113 86
b
77 2.44
1.68
2.6 45490
>120
Freon 114 88
b
77 2.17
1.83
2.2 66470
>0
Freon 124a 77 4.0 50
Freon 290 b 1.27 73840
Freon 500 b 1.80 55750
Amonyak 69 15.5
Karbondioksit 32 1.59
Klorotetraflor
etan 77 4.0 50
propan b 1.27 73840
Soğutucu12 ve 152a’nın ozotropu b 1.80 55150
Not: b:ÇEVRE SICAKLIĞI
E) SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN PERFORMANSLARI:
EK3 ve EK4 ’te verdiğim 1993 ASHRAE FUNDEMANTALS HANDBOOK’a ait tablolarda soğutucuların birbirlerine göre bir tonluk miktarlarının soğutma performansları verilmiştir.(Bakınız Tablo.7 ve Tablo.8). Ayrıca bazı soğutucu akışkanların karşılaştırması ile ilgili bir tablo da aşağıda yer almaktadır.
BAZI SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN KARŞILŞTIRILMASI:
Çalışma koşulları : Yoğunlaşma sıcaklığı ty= 30ºC , Buharlaşma sıcaklığı to= -15ºC
ğ
ış
ıı
ğş
ıı
1000kcal/h
soğutmada
akış.debisi ğ
ε Soğutma yükü
Kg/h M3/h Kcal/kwh Kcal/m3
Carnot çevrimi 5.74 4940 100
Karbon dioksid 23.51 73.05 31.77 0.51 2.56 2210 1960 44.7
amonyak 2.41 11.90 3.72 1.89 4.85 4170 530 84.5
Diflourmonoklormetan F22 3.03 12.26 25.96 2.02 4.90 4220 494 85.4
Diklordifluormetan F12 1.86 7.59 35.28 3.28 4.72 4070 305 83.3
Metil
Klorür 1.47 6.71 12.78 3.62 4.67 4030 280 81.7
Kükürt
dioksit 0.83 4.68 12.69 5.09 4.74 4080 200 82.5
Etilklorür
C2H5Cl 0.33 1.91 12.60 13.44 5.32 4570 75 92.7
Monofluor
Triklorme
Tan F11 0.205 1.29 26.43 20.41 4.18 3600 49 72.8
Metilen
Klorür
CH2Cl2 0.08 0.71 13.32 42.06 4.90 4210 25 85
*
F) SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN KAÇAK TESPİT YÖNTEMLERİ:
FREON 12
Freon-12 kokusuz olduğu için, kullanıldığı tesislerde kaçakları saptamak oldukça güçtür. Gaz kaçaklarını saptamak ancak özel olarak yapılmış lambalarla mümkün olur.Freon-12, renksiz ve parlak olan lambanın alevinin açık yeşile dönüşmesine neden olur.havaya karışan Freon-12’nin miktarı arttıkça lambanın alevi de giderek mavileţir.
FREON 13
Kaçaklar halojen lamba ile tesbit edilir.
FREON¾ 22
Cam berraklığında ,renksiz ve etere benzer kokusu vardır. Kaçakların tespiti ve tesiri F-12 ‘ye benzer
AMONYAK
3 yöntem vardır:
Kükürt deneyi: Bir miktar kükürt tozu yavaş şekilde ıstılarak eritilir. Sonra yaklaşık 10cm uzunluğundaki ipler erimiş haldeki kükürte batırılır. Kaçak yerini bulmak için ip kaçak olduğu tahmin edilen yere tutulup yakılır. Amonyak ile kükürt dumanı bir araya geldiğinde beyaz renkte bir buhar görülür.
Turnusol kağıdı: Kondansatör suyunda amonyak bulunup bulunmadığını kontrol etme işleminde kırmızı turnusol kağıdı da kullanılabilir. Deney, kırmızı turnusol kağıdını kondansatör suyuna batırarak yapılır, amonyak varsa kağıt maviye döner.
Deney kağıdı: Amonyak baz karakterli olduğundan yumuşak bir deney kağıdı yaklaşık yarım gram fenol_ftaleyn olan yarım litrelik bir alkol solüsyonuna batırılır. Bu kağıt kurutulur, kulanılırken önce su ile nemlendirilir ve kaçak olduğu tahmin edilen yerin yakınına tutulur. Eğer bu yerde herhangi bir amonyak kaçağı varsa kağıt pembe renge döner.
METİLEN KLORİT
Metilen klorit kullanılan bir soğutma sisteminde kaçak aranması için basıncın atmosfer basıncının üstüne çıkarılması gereklidir. Kaçak tespiti için kaçak arama lambası kullanılır.
METİLKLORİD
Kaçaklar sabun köpüğüyle tespit edilebilir.Ayrıca kaçakların saptanması amacıyla özel yapılmış lambalaradan yararlanılır. Lamba alevi kaçakların bulunduğu yere yaklaştırıldığı zaman mavimtrak yeşil bir renk alır. Metilklorid kokusuz olduğu için Soğutucu akışkan olarak kullanıldığı tesislerde kaçakların saptanması güçtür.kaçakların Saptanması amacıyla özel yapılmış lambalardan yararlanılır.Lamba alevi kaçakların bulunduğu yere yaklaştırıldığı zaman mavimtrak yeşil bir renk alır.
KARBONDİOKSİT
Karbondioksit renksiz,kokusuz bir gazdır.Derişik bir halde solunursa hafif ekşimsi bir
tad algılanır. Kaçaklar sabun köpüğü ile anlaşılır. Soğutucu akışkan olarak karbon dioksit kullanan bir soğutma sisteminde kaçaklar sadece köpük halindeki sabun eriyiği ile tespit edilir.
KÜKÜRTDİOKSİT
Soğutucu akışkan olarak kükürt dioksit kullanılan bir soğutma sisteminde kaçaklar %28 oranında amonyak bulunduran amonyaklı suya batırılmış bir bez parçasının kaçak olduğundan şüpelenilen yerin yakınına tutularak aranır. Bir kükürtdioksit kaçağı var ise beyaz bir duman meydana gelir. Bu duman amonyum sülfittir. kaçakların yerinin saptanmasında sabun köpüğü kullanıldığıda olur. Zehirli ve kokusu fenadır. Rahatsız ve tahriş edici bir kokusu vardır.Kokusu çok keskin olduğundan küçük kaçakların bile hissedilme imkanı vardır.Havada az miktarda bulunması halinde insanlar üzerinde zehirli bir tesir göstermez.
Ayrıca bir önlem olarak şu yöntemden faydalanılabilir. Küllü su veya kostik eryiği kükürt dioksiti emer. Bu sebeple sistemden kaçan herhangi bir buhar atmosfere dağılması yerine böyle bir su veya eriyik içinde toplanabilir. Bir teneke potası ile dört litre suyun karışımından elde edilen eriyik yaklaşık yarım kg kükürtdioksiti emer. Gaz kokusu gelmeye başladığı zaman eriyik değiştirilmelidir.
Bu yöntemlerin yanında kaçaklar mavi turnesol kağıdının kırmızıya dönüşmesi suretiylede tespit edilir. Sabunlu su kullanılması korozyon sebebiyle önerilmez.
G) SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN DİĞER MALZEMELERE OLAN ETKİSİ:
GENEL OLARAK FREONLAIN DİĞER MALZEMELER ETKİLERİ
Freon soğutucu akışkanların kimyasal kararlılığı genel bir özelliğidir. Soğutma tesis ve teçhizatlarında kullanılan çeşitli metallere karşı aşındırıcı etki göstermez. Bununla beraber bazı maddeler için çözücü özelliği vardır. Conta ve benzerlerinin seçimine dikkat edilmelidir. Sentetik lastikten yapılmış contalarda ise herhangi bir problem yoktur. Normal hallerde yağlama yağı freon soğutucularla tamamen karışabilir.(Bir soğutucu akışkanın yağ ile kolayca karışması istenmeyen bir durumdur.) Hava ile %10’nun üstündeki karışımları ancak hafif bir zehirlenme etkisi gösterirler. Herhangi bir kaçak anında hava ile freon gazları karışım yapsa dahi koku ve renk vermezler, ayrıca buharı parlayıcı değildir.
Freon soğutucu akışkanların kullanıldığı soğutma sistemlerinde su bulunmasına izin verilmemelidir. Su yavaş olsa da soğutucu akışkanla reaksiyona girerek asit karakterli bir sıvı meydana getireceğinden metallere karşı aşındırıcı bir durum yaratabilir.
FREON 12
Kurţun,magnezyum ve alaţımları,magnezyum ihtiva eden alüminyum alaşımları ile alstik ve yağ haricindeki malzemeye tesiri yoktur.Şayet su ihtiva ederse sıcaklıkla korozyon etkisi artar. Sıvı F12 her nisbet ve sıcaklıkta yağ ile kolayca karışabilse de buhar haldeki F12 çok az karıţır.F12 buharı ile temas eden yiyecek maddeleri zarar görmez ve yenilebilir.F12 patlamaz ve yanmaz. Suda güç erir.
FREON 21:
Korozyon sebebiyle su ihtiva etmemelidir.
AMONYAK
Sıvı yada gaz halindeki amonyak bakır , pirinç, teneke galvaniz kaplamalı malzeme üzerine korozif yönde etkimesine karşın çeliğe kesinlikle etkimez.Bu nedenle soğutucu akışkan olarak amonyağın kullanıldığı soğutma tesislerinde yapı malzemesi olarak demir ve çelikten faydalanılır. Bronza da fazla tesir etmez.Bunun yanında bakır,bakır-çinko alaşımlarıda tesisatta kullanılır.
METİLKLORİD
Yalın haldeki metil klorür metallere (Çelik,dökme demir bakır, pirinç, kurşun, kalay) karşı aşındırıcı etki göstermez: Yanlız alüminyuma tesir ettiğinden, evaparatörü alüminyum olan buzdolaplarında kullanılmaz. Fakat nem bulundurduğundan metil alkol ve hidrolikasitin bir karışımı haline gelir buda metalleri aşındırır.Çeşitli ihtimaller göz önüne bulundurularak alüminyum, çinko ve magnezyum alaşımları hiçbir zaman soğutucu akışkan olarak metil klorür kullanılan soğutma tesislerinde kullanılmamalıdır. Çünkü metil klorür bu metallerin alaşımları üzerinde daha fazla aşındırıcı etki gösterir. Aynı zamanda metil klorür soğutma kompresörlerinde kulanılan bazı maddeller için çözücü özelliği vardır. Bu sebeple lastik contalar hiç bir zaman kullanılmamalıdır. Conta malzemesi olarak çözünme özelliği olmayan sentetik lastik,asbest ve fiber emniyet sınırları içinde kullanılabilir.
Madeni yağlar az da olsa metil klorür içinde çözünürler. Bu yüzden metil klorür kullanıldığında daha yüksek viskoziteli yağlar kullanılmalıdır.
KARBONDİOKSİT
Aktif olmayan bir maddedir,malzemeye herhangi bir etkisi yoktur.
KÜKÜRTDİOKSİT
SO2 gazı yanmaz ve hava ile patlayıcı karışımlar meydana getirmez. Kükürtdioksitin doymuş çözeltisi asidiktir ve metallere etkir. Kükürt dioksit saf hali ile aşındırıcı bir etki göstermez. Fakat nemli ortamda sülfüroz asit ( H2SO3) veya sülfirik asit (H2SO4) şeklini alır.Bu durumda demir ve çeliğe karşı şiddetli bir aşındırıcı etkisi gösterir.Bunun için sistemde nem miktarının minimum bir değerde tutulması için tedbir alınmalıdır.
Bakır ve pirinçten yapılmış olan parçalara etkimez. SO2 suda erir,buna karşılık yağda erimesi güçtür. Bu sebeple diğer soğutuculara kıyasla kompresörlerde daha hafif yağlar kullanılabilir.
SOĞUTUCU AKIŞKANLARIN KAÇAK TESPİT YÖNTEMLERİ:
FREON 12
Freon-12 kokusuz olduğu için, kullanıldığı tesislerde kaçakları saptamak oldukça güçtür Gaz kaçaklarını saptamak ancak özel olarak yapılmış lambalarla mümkün olurFreon-12, renksiz ve parlak olan lambanın alevinin açık yeşile dönüşmesine neden olurhavaya karışan Freon-12’nin miktarı arttıkça lambanın alevi de giderek mavileţir
FREON 13
Kaçaklar halojen lamba ile tesbit edilir
FREON 22
Cam berraklığında ,renksiz ve etere benzer kokusu vardır Kaçakların tespiti ve tesiri F-12 ‘ye benzer
AMONYAK
3 yöntem vardır:
Kükürt deneyi: Bir miktar kükürt tozu yavaş şekilde ıstılarak eritilir Sonra yaklaşık 10cm uzunluğundaki ipler erimiş haldeki kükürte batırılır Kaçak yerini bulmak için ip kaçak olduğu tahmin edilen yere tutulup yakılır Amonyak ile kükürt dumanı bir araya geldiğinde beyaz renkte bir buhar görülür
Turnusol kağıdı: Kondansatör suyunda amonyak bulunup bulunmadığını kontrol etme işleminde kırmızı turnusol kağıdı da kullanılabilir Deney, kırmızı turnusol kağıdını kondansatör suyuna batırarak yapılır, amonyak varsa kağıt maviye döner
Deney kağıdı: Amonyak baz karakterli olduğundan yumuşak bir deney kağıdı yaklaşık yarım gram fenol_ftaleyn olan yarım litrelik bir alkol solüsyonuna batırılır Bu kağıt kurutulur, kulanılırken önce su ile nemlendirilir ve kaçak olduğu tahmin edilen yerin yakınına tutulur Eğer bu yerde herhangi bir amonyak kaçağı varsa kağıt pembe renge döner
METİLEN KLORİT
Metilen klorit kullanılan bir soğutma sisteminde kaçak aranması için basıncın atmosfer basıncının üstüne çıkarılması gereklidir Kaçak tespiti için kaçak arama lambası kullanılır
METİLKLORİD
Kaçaklar sabun köpüğüyle tespit edilebilirAyrıca kaçakların saptanması amacıyla özel yapılmış lambalaradan yararlanılır Lamba alevi kaçakların bulunduğu yere yaklaştırıldığı zaman mavimtrak yeşil bir renk alır Metilklorid kokusuz olduğu için Soğutucu akışkan olarak kullanıldığı tesislerde kaçakların saptanması güçtürkaçakların Saptanması amacıyla özel yapılmış lambalardan yararlanılırLamba alevi kaçakların bulunduğu yere yaklaştırıldığı zaman mavimtrak yeşil bir renk alır
KARBONDİOKSİT
Karbondioksit renksiz,kokusuz bir gazdırDerişik bir halde solunursa hafif ekşimsi bir
tad algılanır Kaçaklar sabun köpüğü ile anlaşılır Soğutucu akışkan olarak karbon dioksit kullanan bir soğutma sisteminde kaçaklar sadece köpük halindeki sabun eriyiği ile tespit edilir
KÜKÜRTDİOKSİT
Soğutucu akışkan olarak kükürt dioksit kullanılan bir soğutma sisteminde kaçaklar %28 oranında amonyak bulunduran amonyaklı suya batırılmış bir bez parçasının kaçak olduğundan şüpelenilen yerin yakınına tutularak aranır Bir kükürtdioksit kaçağı var ise beyaz bir duman meydana gelir Bu duman amonyum sülfittir kaçakların yerinin saptanmasında sabun köpüğü kullanıldığıda olur Zehirli ve kokusu fenadır Rahatsız ve tahriş edici bir kokusu vardırKokusu çok keskin olduğundan küçük kaçakların bile hissedilme imkanı vardırHavada az miktarda bulunması halinde insanlar üzerinde zehirli bir tesir göstermez
Ayrıca bir önlem olarak şu yöntemden faydalanılabilir Küllü su veya kostik eryiği kükürt dioksiti emer Bu sebeple sistemden kaçan herhangi bir buhar atmosfere dağılması yerine böyle bir su veya eriyik içinde toplanabilir Bir teneke potası ile dört litre suyun karışımından elde edilen eriyik yaklaşık yarım kg kükürtdioksiti emer Gaz kokusu gelmeye başladığı zaman eriyik değiştirilmelidir
Bu yöntemlerin yanında kaçaklar mavi turnesol kağıdının kırmızıya dönüşmesi suretiylede tespit edilir Sabunlu su kullanılması korozyon sebebiyle önerilmez
H) YARARLANILAN KAYNAKLAR:
Termodynamic Properties of Refrigertants,ASHRAE R.B. STEWART, R.T. JACOBSEN, S.G.PENONCELLO 1986
1993 FUDAMENTALS HANDBOOK, ASHRAE
*
Soğutma Tekniği Dersnotları, Doc. Dr. Refah Ayber, 1983 İTÜ
Refrigeration&Air Conditioning, W.F. STOECKER, J.W. JONES, 1982 McGRAW-HILL INTERNATIONAL EDITIONS
*
Refrigeration Engineering, PROF.DR.H.J.MACINTIRE , PROF.DR. F.W. HUTCHINSON, 1955, John-Wiley&Sons, London
Modern Electric and Gas Refrigeration, A.D. ALTHOUSE, C.H. TURNQUIIST, 1947, The Goodheart-Willcox Company, INC. Publishers.
*
Soğutma Tekniğinde Kullanılan Soğutucu Akışkanlar, Sabri SAVAŞ
Mühendis ve Makina Dergisi TMMOB Makina Mühendisleri Odası Sayı:458
Soğutma Sistemleri; Bir maddenin veya ortamın sıcaklığını onu çevreleyen hacim sıcaklığının altına indirmek ve orada muhafaza etmek üzere ısının alınması işlemine soğutma denir.
Soğutmada genel olarak 3 farklı yöntem kullanır. Bunlar fiziksel, kimyasal ve mekanik soğutma sitemleridir.
Klima soğutma dolaşımı yaparak bir ortamın sıcaklığını azaltmak, fazla nemini alıp ortama taze hava sağlamak için tasarlanmış sistemler veya mekanizmalardır.
Klima çeşitleri Merkezi klima sistemleri ve lokal klimalar olarak ikiye ayrılır.
Klimalar, A Sınıfı Split Klimalar, İnverter Duvar Tipi Klimalar, Kaset Tipi Split Klimalar, Multi Split Duvar Tipi Klimalar, Salon Tipi Split Klimalar, Standart Split Klimalar, İnverter Duvar Tipi Klimalar, Kanallı Tip Klimalar, Salon Tip, Süper İnverter Duvar Tipi Klimalar, Vrf Sistem Klimalar, Yer-Tavan Tipi Klimalar, İnverter Döşeme Tipi Klimalar, İnverter Gömme Tavan Tipi Klimalar, Hava Perdeleri, Isı Geri Kazanımlı Klimalar, Kanallı Tip Klimalar, A Enerji Sınıfı Duvar Tipi Klimalar, B Enerji Sınıfı Duvar Tipi Klimalar, C Enerji Sınıfı Duvar Tipi Klimalar, C Enerji Sınıfı Salon Tipi Klimalar gibi dallara ayrılmaktadır.
Size uygun klima seçimi için BTU hesaplayabilir veya mekana göre uygun klimayı bulmak için klima firmalarından klima keşfi isteyebilirsiniz.
Bir soğutma çevrimi, soğutucu bir akışkanın ısıyı emmesi ve daha sonra yayması ile oluşan değişikliklerin tanımlandığı, bir soğutucu içinde gerçekleşen çevrimdir. Bir soğutucu tersine çalışan bir ısı makinesidir. İklimlendirme, havayı ısıtan, soğutan, temizleyen, çeviren bir süreçtir ve sürekli olarak ortamın nem içeriğini kontrol etmektedir. Katı maddelerin erime gizli ısısını kullanarak, Sıvı maddelerin gazlaşma gizli ısısını kullanarak, Süblimleşme gizli ısısını kullanarak, Dondurucu karışımlar kullanarak ve Mekanik yollarla soğutma yapılmaktadır. Kondenser, kondensör olarak da bilinen kondenser Türkçe yoğuşturucu anlamına gelmektedir. Kondenserler temelde, evaporatörde soğutucu tarafından alınan aynı zamanda sıkıştırma kademesinde buhar eklenen ısının, bir yoğuşma ortamına dağıtıldığı ısı değiştirme ünitesidir. Kondenserler, hava soğutmalı, su soğutmalı veya buharlaştırma ile soğutmalı olabilirler. Soğutucunun sıcaklığı, doyma noktasına düşürüldüğünde, buhar çevrimini tekrar kullanılmak üzere, sıvı hale dönüşür. Ev tipi buzdolaplarında hava soğutmalı kondenserler bulunur. |
|
Endüstriyel Soğutma |
|
Endüstriyel soğutma firmaları sanayi tipi klimalar, merkezi klima, havalandırma ve soğutma sistemleri, soğuk hava depoları gibi hizmetler vermektedir. kaynak: http://www.sogutmasirketleri.info/ |
Soğutma , merkezi soğutma, soğuk odalar, buz ve don önleme ve buz üretimi, geniş alan serinletme, beton altı soğutma, buz çözme, sarkıt önleme, Proses Hava Soğutma Brülörleri, havalandırma sistemleri gibi konularda faaliyet göstermektedir.
Klima soğutma dolaşımı yaparak bir ortamın sıcaklığını azaltmak, fazla nemini alıp ortama taze hava sağlamak için tasarlanmış sistemler veya mekanizmalardır. İnsanların hissettikleri sıcaklık ve rahatsızlık duygusu ortamın ısısına ve havadaki nem oranına bağlıdır. Aşırı nem aşırı sıcaklıktan daha rahatsız edicidir. Klimalar havadaki ve ortamdaki nem oranını da düzenlemektedir. Bu işlemlerin yapılmasına klimalandırma veya iklimlendirme denir. Bu amaçla kullanılan donanıma ise klima İngilizce'de air conditioner denir.
Klimanın çalışma yöntemi, belirli bir basınç altında bulunan sıvı haldeki akışkanın istenilen sıcaklıkta buharlaştırılması ve buhar halden tekrar sıvı hale döndürülmesidir.
Günümüz klimaları ortamı soğuttukları gibi havayı ısıtma özelliğine de sahiptir.
Klimaların soğutma değerini ifade eden birim BTU yani British Thermal Unit'tir. Watt ve Joule arasında direk ilişki kurulabilen bu birim soğutma gücü için özellikle kullanılmaktadır. Soğutulacak odanın özellikleri, soğutma için gereken BTU değerini vermektedir.
Soğtma Firmaları;
Soğutmalı, Isı Pompalı Pencere Tipi Klimalar, Monoblok Tip, Split Tip Portatif Klimalar, Duvar Tipi, Salon Tipi, Kaset Tipi Split Klimalar, Konsol Yer Tipi, Konsol Tavan Tipi, Kanallı Tip, Gizli Tavan Tipi, Çoklu Sistem Tip, Kanallı Split Tip, Kanallı Monoblok Tip, Kasetli Split Tip, Kasetli Monoblok Tip Klima, Fan-coil Kabinli Tavan Tipi, Fan-coil Kabinli Döşeme Tipi Hidronik Sistemler, Fan-coil Kabinsiz Tavan Tipi Hidronik Sistemler, Fan-coil Kabinsiz Döşeme Tipi Hidronik Sistemler, Fan-coil Kanallı Tavan Tipi Hidronik Sistemler, Chiller Hidronik Sistemler, Splotair Endüksiyon Cihazı Hidronik Sistemler, Kuru Soğutucu (Dry Cooler) Hidronik Sistemler, Islak Kuru Soğutucu (Wet-Dry Cooler) Hidronik Sistemler, Klima Santralı Vantilatör / Aspiratör Hücresi, Klima Santralı Rutubetlendirme Hücresi Buharlı, Klima Santralı Rutubetlendirme Hücresi Yıkamalı, Klima Santralı Eksoz Karışım Hücresi, Klima Santralı Batarya Hücresi, Klima Santralı Isı Geri Kazanım Hücresi, Hava Filtresi Klima Santralı Hücreleri, Pistonlu ve Scroll Tip Hava Soğutmalı Soğuk Su Üretici Gruplar, Pistonlu ve Scroll Tip Su Soğutmalı Soğuk Su Üretici Gruplar, Vidalı Tip Hava Soğutmalı Soğuk Su Üretici Gruplar, Vidalı Tip Su Soğutmalı Soğuk Su Üretici Gruplar, Santrifüj Tip Soğuk Su Üretici Gruplar, Absorpsiyonlu Tip Soğuk Su Üretici Gruplar, Eksenel Paket Su Soğutma Kuleleri, Eksenel İnşai Su Soğutma Kuleleri, Radyal Su Soğutma Kuleleri, Ejektörlü Su Soğutma Kuleleri, Monoblok Soğuk Odalar, Split Soğuk Odalar, Vitrinli Buzdolabı Ticari Soğutucular, Duvar Tipi Buzdolabı Ticari Soğutucular, Plugins ( Tak Çalıştır ) Ticari Soğutucular, Deep Freeze (Derin Dondurucu) Ticari Soğutucular, STERİL SAHALAR, Steril Sahalar, Hava Perdeleri, Soğuk Oda Cihazları, Kamyon, Kamyonet Frigofrik Taşıt Soğutucuları, Tır Frigofrik Taşıt Soğutucuları, Otomobil Taşıt Kliması, Minibüs, Otobüs Taşıt Kliması, Kamyon, Kamyonet Taşıt Kliması, Tır Taşıt Kliması, Raylı Taşıt Kliması, Roll Filtreler, Torba Filtreler, HEPA Filtreler, ULPA Filreler, Kanal Tipi Mutfak Aspiratörleri, Çatı Tipi Mutfak Aspiratörleri, Davlumbaz Tipi Mutfak Aspiratörleri, Kanal Tipi (Inline) Aksiyel Fanlar, Çatı Tipi Aksiyel Fanlar, Duvar Tipi Aksiyel Fanlar, Kanal Tip Santrifüj Fanlar, Çatı Tipi Santrifüj Fanlar, Duvar Tipi Santrifüj Fanlar, Salyangoz Tip Santrifüj Fanlar, Endüstriyel Tip Santrifüj Fanlar, Kanal Tipi Duman Eksoz Fanları, Çatı Tipi Duman Eksoz Fanları, Havalandırma Kanalları - Genel, Kendinden Flanşlı Havalandırma Kanalları, Çıkma Flanşlı Havalandırma Kanalları, Paslanmaz Çelik Havalandırma Kanalları, Alüminyum Havalandırma Kanalları, Kendinden Yalıtımlı Alüminyum Havalandırma Kanalları, Galvaniz Saç Havalandırma Kanalları, Perfore PVC Havalandırma Kanalları, Klima Kanalı İçin Flexbl Hava Kanalı, Klima Kanalı İçin Yalıtım Malzemeleri, Klima Kanalı için Hava Menfezleri, Klima Kanalı için Hava ve Yangın Damperleri, Klima Kanalı için Difüzörler, Klima Kanalı için Kanal Aksesuarları, Klima Kanalı için Flanş Profili, Klima Kanalı için Kanal İşletme Makinaları, Klima Kanalı için Klima Montaj Aksesuarları, Bakır Boru ve Fittingsler, Plastik Boru ve Fittingsler, Ön İzoleli Çelik Boru ve Fittingsler, Polietilen Boru ve Fittingsler, Boru İzolasyon Malzemeleri, Kılcal Bakır Boru ve Fittingsler, Gümüş Kaynak Teli, Soğutucu Gazlar, Otomatik Kontrol ve Otomasyon, Ölçüm Aletleri, Klima ve Soğutma Sistemleri Elemanları, Hava Soğutmalı Değişken Akış Debili Çok İç Üniteli Sistem, Su Soğutmalı Değişken Akış Debili Çok İç Üniteli Sistem, Buz Depolu Değişken Akış Debili Çok İç Üniteli Sistem, Gaz Heat Pump Değişken Akış Debili Çok İç Üniteli Sistem, Isı Geri Kazanımlı Taze Hava Sistemleri, Sudan Havaya Su Kaynakları Isı Pompaları, Jeotermal Isı Su Kaynaklı Isı Pompaları, Topraktan Havaya Su Kaynaklı Isı Pompaları, Aksiyel Tip Kapalı Kuleler, Santrifüj Tip Kapalı Kuleler, Aksiyel Tip Evaporatif Soğutucular, Santrifüj Tip Evaporatif Soğutucular, Tek Kademeli Absorbsiyon Su Soğutma Grupları, İki Kademeli Absorbsiyon Su Soğutma Grupları, Düşük Isı Absorbsiyon Su Soğutma Grupları, Isı Pompalı Absorbsiyon Su Soğutma Grupları, Evaparatörler, Kondenserler, Klima Drenaj Pompaları, Yarı Hermetik Tip Soğutma Kompresörleri, Tek Kademeli Tip Soğutma Kompresörleri, Çift Kademeli Tip Soğutma Kompresörleri, Vidalı Tip Soğutma Kompresörleri, Açık Tip Soğutma Kompresörleri, Hermetik Tip Soğutma Kompresörleri, Scroll Tip Soğutma Kompresörleri, Rotary Tip Soğutma Kompresörleri, Batarya (Coil) Tipi Eşanjörler, Kovan, Boru (Shell, Tube) Tipi Eşanjörler, Nemlendiriciler, Nem Alıcılar, Dış Ünitesiz Klimalar, Hava Soğutmalı Kondenserli Nem Kontrollu Hassas Klimalar, Su Soğutmalı Kondenserli Nem Kontrollu Hassas Klimalar, Free Cooling Devreli Nem Kontrollu Hassas Klimalar, Chilled Water Nem Kontrollu Hassas Klimalar, Çift Soğutma Devreli Nem Kontrollu Hassas Klimalar, Hava Temizleme Cihazları, Cam Yünü İzolasyon Malzemeleri, Taş Yünü İzolasyon Malzemeleri, Kauçuk Köpüğü İzolasyon Malzemeleri, Polietilen İzolasyon Malzemeleri, İzolasyon Askı Pimi, Bantlar, Akustik, Galvaniz Saç İzolasyon Malzemeleri, Gürültü Emici Apereyler, Yangın Kesici Bölmeler, Gaz Vanaları, Gaz Kaçak Dedektörü, Doğal Havalandırma ve Duman Eksoz Sistemleri, , Isı Borulu Geri Kazanım Eşanjörleri, İklimlendirme Hava Soğutma, Proses için hava soğutma, Taze muhafaza için hava soğutma, Donmuş muhafaza İçin Hava Soğutma, Şoklama - deep freezer, Frigofrik Araç Soğutucuları, sıvı soğutma sistemleri, Hava soğutmalı su soğutma grupları, Su soğutmalı su soğutma grupları gibi ürünler için hizmet vermektedir.
Belirli bir basınç altında bulunan sıvı haldeki akışkanın istenilen sıcaklıkta buharlaştırılması ve buhar halden tekrar sıvı hale dönüştürülmesi yöntemi ile çalışan klimalarda soğutucu akışkan malzemesi olarak kullanılan gaz bir kompresör aracılığıyla emilip sıkıştırılarak sıvılaştırılır. Sıkıştırma sırasında açığa çıkan ısı bir fan vasıtası ile ortama aktarılır. Bu sıvı daha sonra genleşme valfi tarafından üzerindeki basıncın düşürülmesi ile bulunduğu ortamdan ısı çekerek gaz haline dönüşür. Bu esnada bulunduğu ortamdan ısı çektiği için ortam sıcaklığını da düşürmüş olur. Soğutma akışkanı kompresör tarafından emilerek çevrim aynı şekilde tekrarlanır. Klimalarda eskiden amonyak ve karbondioksit kullanılmaktaydı fakat günümüzde yaygın olarak freon kullanılmaktadır.
Otomobillerde kullanılan klimalar da benzer prensiplerle çalışmaktadır. Oto klimaları Kompresör, Kondenser, Evaporatör, Receiver, Evaporatör Fanı, Kondenser Fanı, Kompresör Kasnağı parçalarından oluşmaktadır.
Klima ve soğutma sistemlerinin fiyatları sistemin kullanılacağı mekanın büyüklüğü, tavan yüksekliği, yalıtım özellikleri, güneş görmesi, ısı yayan kaynaklara uzaklığı gibi etmenlere göre değişmektedir.
Evlerde ve işyerlerinde kullanılacak küçük klima cihazları 500 TL ile 4000 TL fiyat aralığında olabilmektedir. A sınıfı enerji klima fiyatları diğer klimalardan daha pahalı olsa da uzun vadede sağladıkları enerji ve elektrik tasarrufu ile ucuza gelmektedir.
Klima Montajı, için listelenen firmalardan teklif isteyebilirsiniz. Klima montaj fiyatları piyasada 50 TL ile 200 TL arasında değişmektedir. Fiyatlara kullanılan malzemeler dahil değildir ve mekan uzaklığı, takılacak yer ve klima tipine göre değişiklik gösterebilir.
Binalarımızda ısınmak ve serinlemek amacıyla kullandığımız kalorifer, kombi, klima ve buna benzer cihazların kullandıkları enerji, İzolasyon uygulaması ile yüzde 50 oranında azalabilmektedir. Şayet binaların çatı ve temeli için de ısı yalıtımı sistemi yapılmış ise bu oran yüzde 60′lara kadar çıkabilmektedir.
kaynak: http://www.sogutmasirketleri.info/
<!-- webrehberi.net kod Başlangıcı -->
<a href="http://www.webrehberi.net" title="Firma Rehberi - Firmalar" target="_blank">
<img border="0" src="http://www.webrehberi.net/uye.gif" width="75" height="31" alt="Firma Rehberi"></a>
<!-- webrehberi.net Kodu sonu-->
-İSO 9001 : 2008 KALİTE SERTİFİKASI -2
-İSO 9001 : 2008 KALİTE SERTİFİKASI
-iklimsan
-BAKIM ONARIM HİZMETLERİMİZ
-SACEM HAYAT TEKMOLOJİLERİ
Telefon :0312 311 59 95
E posta:info@iklimsan.com.tr
Adres
Çankırı caddesi Yıba çarşısı
45/160 Ulus ANKARA